Benim neyim var hep mutsuzum...
Merhaba Sevgili Dostlarım,
Eğer kendine " neyim var benim?" Diye soruyorsan ben sana neyin olduğunu söyleyeyim.
Tabi kendine, çoktan bir ruhsal hastalık tanısı koymadıysan veya çoktan başkalarının sana o tanıyı koymasına izin vermediysen.
Neyse durumun neresinde olursan ol hiç mühim değil, toparlaman ve eskisinden çok daha iyi olmam mümkün.
Neyin mi var senin?
Canım benim, sınır çizememiş bir kişilik yapın var.
Bak bir azcık konuyu daha açıp anlatayım.
Canı isteyenin , canı istediği gibi ayarlarınla oynamalarına müsaade ettiğin bir boş meydanın var . Eee tabi meydan boş olunca , ayarlarının bozulması kaçınılmazdır.
Öncelikle o meydanı bir kapat. Kapat kapat bak pişman olmayacaksın. Sonra bir duvarla çevir. Bir kapı ekle. Kapıya bir güvenlik sorusu oluştur.
Ben böyle dediğimde "ne diyorsun sen hoca " diyorlar ☺️
Açıklamasını söyle yapıyım:
O yol geçen hanına çevirdiğin yer : senin yüce gönlündür.
Kapısı , duvarı, sınırı olmadığı içinde korumasızdır.
Yani eşin, dostun, iş çevren, ailen, anan baban ve daha sayamadığımız bir çok kişi o alana dilediği girip senin ayarlarını bozma gücüne sahiptir. Her birinine koşulsuz şartsız verdiğin tavizler var .Kapı acık çünkü ne bekliyorsun.
Benim sana tavsiyem şu, önce alanı çevir.
Ben kimim?
Kimlere hangi hakları veriyorum hayatına? sorusuyla başla.
Çoktan tepene çıkardıysan birilerini , hiç sorun değil eğer hak verilebilen birseyse, geri alınabilende bir şeydir.
Geri al verdiğin tüm hakları! İnan bana zor görüyor ama
Sonrası seni mutlu edecek :
Çiz sınırı…
Duvarları ör, yani her an , herkes için müsait değilsin artık. Herkese her şeye evet demek yerine "hayır" demeyi öğreneceksin.
Geldik mi kapıya ve o güvenlik sorusuna:
Tüm sevdiklerin dahil ( evet evet eşin, anne baban, evladın, ailen, felan fişman hepsi dahil)
Tek bir güvenlik sorusu soracaksın: bu insan benim akıl-ruh-duygu-beden sağlığıma iyi geliyor mu?
Yanıt hayırsa içeri alma ( fiziksel olarak yakın olsan da , gönlünde yakın olmaları gerekmez)
veya o insanın duvarını biraz yükselt ki heran ulaşılabilir olmayasın.
Yanıt evetse , hoş gelmiş sefalar getirmişler ; olur olmaza takılmadan sakin, rahat, dingin , keyifli ve mutlu olmanın tadını çıkar.
Unutmayın sevgili dostlarım, bu hayatta yolculuğunuzu nasıl ne şekilde yapacağınız, kimlerin size eşlik edeceği sizin iradenize verilmiş birer seçimdir.
Siz dersinizi alır, önünüze bakar ve ilerlerseniz kimse sizin yolunuza çıkamaz. Amaç ve isteklerinize kendi karalarınızla yol almış olursunuz
Ama yok ben ders almadım tekrarı lazım derseniz hayat sizi sınıfta bırakır ve aynı dersi tekrar tekrar verir. Hiçte usanmaz size ders vermekten.
Ne zaman ki; öz disiplin, kararlılık, cesaret, kendine ve Asıl Hüküm Sahibine güveniniz belirli bir kıvama gelir işte o zaman olmuşsunuz demektir.
Bu kıvam bilgelik kıvamıdır.
Ne yaptığını biliyor olma, kendini ve hayatı tanıyor olma kıvamıdır.
Çokta keyifli ve lezzetlidir.
İşte bu seviye geldiğinizde artık
- yolda sizi boş yere oyalayacaklarla uğraşmazsınız,
- yolunuza engel olanları takmaz geçersiniz, bazen de ezer geçersiniz!
- boş yere yük yükleyenleri yanınızda istemezsiniz.
- Yolunuzdan emin yürürsünüz.
Kafa karışıklıklarınız gitmiştir.
Yol nettir, pusulanız inancınız, teslimiyetinizdir.
İşte bu yol zirvelere taşır, manzara mükemmelleşir, gördüğünüz her kare sizi daha dinginleştirir, sakinleştir, huzur şerbetinden içtirir, Yakın Olmanız Gerekene yakınlaştırır.........
Hayatın yanlış yollarından çıkmanız ve yolların en güzelinde ömrünüzün tadını çıkarmanız dileğiyle